Uzmanlardan hayati uyarılar: 'Alev kırbacı' yangın felaketini büyüttü

Uzmanlara göre, büyük orman yangınlarında ters rüzgarın etkisiyle oluşan "alev kırbacı", alev parçalarını etrafa savurarak yeni yangınlar çıkarabiliyor ve ekipler için hayati tehlike oluşturuyor.

26 Tem 2025 - 15:44 YAYINLANMA
Uzmanlardan hayati uyarılar: 'Alev kırbacı' yangın felaketini büyüttü

Büyük orman yangınlarında oluşan "alev kırbacı", şiddetli rüzgarla savrulan alev parçalarının yeni noktalarda yangın başlatmasına neden olarak, söndürme ekiplerini ölümcül tehlikelerle karşı karşıya bırakabiliyor.

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serhun Sağlam, Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinde 5 orman işçisi ve 5 AKUT gönüllüsünün hayatını kaybettiği orman yangınına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

"ALEV KIRBACI, ÖLÜMCÜL BİR KAPAN OLABİLİR"

Doç. Dr. Sağlam, hayatını kaybeden 10 kişinin “alev kırbacı” olarak bilinen yangın davranışı nedeniyle alevlerin arasında sıkışmış olabileceğini belirtti. Bu doğa olayı, özellikle tepe yangınlarında alevlerin rüzgarla birlikte çok hızlı şekilde yön değiştirerek yüzlerce metre öteye sıçramasıyla oluşuyor.

Rüzgarın etkisiyle yanan parçalar havaya karışıyor, çok uzak mesafelere düşerek yeni yangınlar çıkarıyor. Bu durumu sahada çalışan orman mühendislerinden dinledik. Böyle bir oluşuma uçakla ya da başka araçlarla müdahale etmek mümkün değil

diyen Sağlam, yangın sırasında hava koşullarının müdahaleyi zorlaştırdığına dikkat çekti.

Eskişehir'de 10 orman kahramanının şehit olduğu bölge

"YANGIN BİR ANDA TERS YÖNE DÖNDÜ"

Yangın esnasında rüzgarın yönünün sürekli değiştiğini aktaran Sağlam, ekiplerin yangının bir yöne ilerlediğini düşünerek hareket ettiğini, ancak ani yön değişikliğiyle alevlerin üzerlerine doğru geldiğini söyledi:

Bir yandan arkalarında da yangın çıkınca ekipler kapana kısıldı. Olayın bu şekilde geliştiği, alevlerin onları bir mağaraya sığınmaya zorladığı düşünülüyor. Ancak içerideki karbonmonoksit ve karbondioksit gibi gazlar, düşük seviyelerde bile ölümcül olabilir. Ne yazık ki ölümlerin bu nedenle gerçekleştiği tahmin ediliyor.

"RÜZGARLI HAVALARDA ORMAN İÇİ MÜDAHALE ÇOK RİSKLİ"

Sağlam, özellikle rüzgarlı havalarda ormanın derinliklerine girilmesinin büyük tehlike taşıdığını belirterek, yangın söndürme çalışmalarının mutlaka araziyi iyi bilen, deneyimli kişilerce yönetilmesi gerektiğini vurguladı.

Yangınların çoğunun tarım arazilerinden kaynaklandığını ifade eden Sağlam, yangın ilk başladığında hızlı müdahalenin büyük önem taşıdığını söyledi.

"YANGIN BÜYÜDÜYSE HELİKOPTERLER DE ÇARESİZ KALIR"

Yangının büyümesi ve rüzgarın belli bir hızın üzerine çıkması halinde hava araçlarının da kullanılamayacağını belirten Sağlam, şu uyarılarda bulundu:

Akşam saatlerinde rüzgar şiddetliyse, helikopter uçuşu risklidir. Ayrıca buharlaşma nedeniyle atılan suyun yüzde 60’ı yere ulaşmadan kaybolur. Sorunu yalnızca 'Uçak var mıydı, yok muydu?' sorusuna indirgememek gerekir. Asıl önemli olan, yangının nereye yöneldiğini ve nerelere öncelikli müdahale gerektiğini doğru tespit etmektir.

"GÖNÜLLÜLER YANGIN ANINDA DEĞİL, SOĞUTMA AŞAMASINDA GÖREV ALMALI"

Büyük yangınlarda yeterli eğitimi ve deneyimi olmayan gönüllülerin aktif mücadelede yer almasının riskli olduğunu vurgulayan Sağlam, gönüllülerin asıl katkıyı yangın tamamen kontrol altına alındıktan sonra yapılan soğutma çalışmalarında verebileceğini söyledi:

Yangın sönmüş gibi görünse de, günlerce kontrol altında tutulması gerekir. Bu süreçte gönüllülerin desteği çok değerli olabilir. Ama yangın devam ederken, hele rüzgarlı havalarda sahada olmaları hayati risk taşır.

"VATANDAŞLAR BİREYSEL DEĞİL, KOORDİNELİ HAREKET ETMELİ"

Yangınların evlere ya da yerleşim yerlerine yaklaşması durumunda halkın kendi başına müdahalede bulunmaması gerektiğini söyleyen Sağlam, şu uyarıyı yaptı:

Orman yangınları, bina yangınları gibi değildir. Arazide su taşımak zordur, itfaiye araçları giremez. Bu nedenle vatandaşlar, orman yetkilileri ve yerel yönetimlerle iş birliği içinde hareket etmeli. 'Ben söndürürüm' diyerek yangına tek başına müdahale etmeye kalkmak hayatı riske atar.

"KURAKLIK VE SICAK HAVA YANGIN RİSKİNİ ARTIRIYOR"

Son olarak iklim koşullarının yangınlar üzerindeki etkisine değinen Sağlam, yağışların düzensizleşmesi ve artan sıcaklıkların büyük bir tehdit oluşturduğunu dile getirdi:

Beş ayda düşmesi gereken yağmurun bir günde yağması, ardından aylarca süren kuraklık, hem toprağı hem bitki örtüsünü kurutuyor. Şu an Türkiye’nin büyük kısmı ciddi kuraklık altında. Rüzgarın kuvvetli, havanın çok sıcak olduğu bu günlerde en küçük kıvılcım bile hızla büyüyen yangınlara dönüşebiliyor. Eskişehir’de yaşanan trajedi, bu riskin ne kadar büyük olduğunu acı bir şekilde gösterdi.

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: