Güney Kafkasya'daki jeopolitik dengede Zengezur Koridoru'nun rolü

Güney Kafkasya'da kalıcı ve adil bir barış için, Trump yönetiminin önerdiği Zengezur Koridoru planı yerine, ön koşulsuz üçlü bir barış anlaşması ve geçişlerle ilgili düzenlemeler bu temelde yapılmalıdır.

22 Ağu 2025 - 13:44 YAYINLANMA
Güney Kafkasya'daki jeopolitik dengede Zengezur Koridoru'nun rolü

Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Hasan Oktay, Türkiye-Ermenistan-Azerbaycan hattında yaşanan son gelişmeleri ve bu sürecin Zengezur Koridoru üzerindeki etkilerini AA Analiz için değerlendirdi.

Türkiye-Ermenistan-Azerbaycan hattında yaşanan son gelişmeler, Zengezur Koridoru başta olmak üzere bölgesel barış ve iş birliği açısından kritik bir dönemeçte olduğumuzu gösteriyor.

Azerbaycan ile Ermenistan arasında 44 gün süren ve 10 Kasım 2020’de imzalanan ateşkesle sonuçlanan savaş, Karabağ’daki fiili durumu değiştirmiş, Azerbaycan topraklarını büyük ölçüde işgalden kurtarmıştı. Bu süreçte Rusya, Güney Kafkasya'daki etkisini korumak için anlaşmaya Laçin Koridoru maddesini dahil ettirdi. Laçin üzerinden Karabağ’a yardım ulaştırmayı amaçlayan Moskova, aynı zamanda bölgede askeri varlığını sürdürebileceği bir gerekçe yaratmış oldu. Anlaşmanın dokuzuncu maddesiyle eski Sovyet iletim ve ulaşım hatlarının yeniden açılması öngörülse de Zengezur Koridoru’na dair doğrudan bir atıf yer almadı. Bu durum, Azerbaycan ve Türkiye’nin beklentilerini doğurdu.

Zamanla Azerbaycan, kendi topraklarında Ermeni kontrolündeki Laçin Koridoru’na itiraz etmeye başladı. Sivil toplumun çevresel gerekçelerle başlattığı protestolar sonrası koridorun denetimi Bakü’nün eline geçti. Rus Barış Gücü’nün Karabağ’daki varlığını sürdürebilmesi için bölgedeki ateşkes ihlalleri kritik hâle gelirken, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Karabağ meselesinin Azerbaycan ile değil, Azerbaycan-Rusya arasında bir sorun hâline geldiğini açıkladı. Ardından Putin’in “Karabağ’da strateji değişti” açıklaması geldi ve Azerbaycan, Karabağ’daki de facto yönetimi sona erdiren bir askeri operasyon gerçekleştirdi. Karabağ’daki Ermeni nüfusun Ermenistan’a göçü sonrası, muhalif grupların Paşinyan’a karşı bir darbe girişiminde bulunabileceği konuşulsa da, Başbakan bu girişimi de bertaraf etti.

BARIŞ ANLAŞMASI VE ZENGEZUR'UN YERİ

Tüm bu gelişmeler ışığında Ermenistan, ön koşulsuz barış anlaşmasını gündeme getirdi. Türkiye de bu yaklaşımı destekliyor; zira kalıcı barış için bu temel görülüyor. Erivan ise kendi topraklarında herhangi bir dış kontrolün söz konusu olamayacağını, barış anlaşması olmadan koridor açılmasına izin verilmeyeceğini net biçimde belirtiyor. Azerbaycan ise Nahçıvan’a güvenli ve engelsiz bir geçiş hakkını vazgeçilmez görüyor. Cumhurbaşkanı Aliyev, “Azerbaycan’dan Nahçıvan’a geçişte vatandaşlarımız Ermeni sınır muhafızlarıyla karşılaşmamalı. Bu adil bir taleptir.” sözleriyle bu beklentiyi vurguluyor.

Azerbaycan ayrıca, Ermenistan Anayasası’nda değişiklik yapılmasını, Zengezur Koridoru’nun açılmasını ve AGİT Minsk Grubu’nun feshedilmesini istiyor. Buna karşın Ermenistan, bölgede barışın ön koşulsuz olması gerektiğini savunuyor.

ABD VE ZENGEZUR KORİDORU

Zengezur üzerindeki uluslararası ilgiyi artıran bir diğer unsur ise ABD'nin devreye girmesi oldu. Donald Trump döneminde Zengezur Koridoru’nun özel bir Amerikan şirketince işletilebileceğine dair yapılan açıklamalar, dikkatleri yeniden Güney Kafkasya’ya çekti. Bu öneri Ermenistan’da tepkiyle karşılanırken, Rusya’nın da bölgedeki çıkarları için alarma geçmesine neden oldu. Rusya, Amerikan etkisini engellemek için bölgedeki aktörleri harekete geçirebilir; hatta Paşinyan’a yönelik yeni bir darbe girişimi söz konusu olabilir.

TÜRKİYE'NİN TUTUMU

Türkiye, Zengezur Koridoru’na ilişkin güçlü söylemler üretse de, önceliği üçlü bir barış anlaşmasının ön koşulsuz olarak imzalanmasına veriyor. 10 Kasım Anlaşması’yla işgalin sona ermesi, Türkiye’nin sınır kapılarını kapalı tutma gerekçesini de ortadan kaldırmış durumda. Ankara, bu kapıların ancak üçlü bir barış mutabakatı sonrası açılmasının kalıcı istikrar için daha uygun olacağı kanaatinde.

ÜÇLÜ BARIŞIN ACİLİYETİ

Paşinyan’ın İstanbul ziyareti, üçlü barış için bir fırsat yaratmıştı. Ancak şu ana kadar somut bir ilerleme sağlanamadı. Ermenistan'da bir yıl içinde seçimler yapılacak. Üçlü barış bu süre içinde imzalanmazsa, Paşinyan’ın seçimi kaybetmesi ve yerine rövanşist bir iktidarın gelmesi ihtimali doğar. Bu da bölgede yeni çatışmaların önünü açabilir.

Bu bağlamda, Batı'nın Rusya’yı Karabağ cephesi üzerinden sıkıştırmak istemesi de dikkatle izlenmeli. Ancak bölge barışının teminatı, Zengezur Koridoru’nu dış güçlere bırakmak değil, Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan’ın ön koşulsuz bir barış anlaşması imzalamasıyla mümkün olabilir. Nahçıvan’a kesintisiz erişimi sağlayacak bu düzenleme, Güney Kafkasya’da hem barışı hem de iş birliğini kalıcı hâle getirecektir.

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: